Soruların Cevabı Burada:

Sözleşme yalanlarla şeytanlaştırıldı, tek adam, hukuku değil yalanları esas aldı

Bütün bu süreci yalanlar üzerine kurdular:

  • Sözleşme aile yapısını bozuyor, yuva yıkıyor, dediler. Oysa Sözleşme’de aileye dair bir düzenleme yok, konusu kadınların, çocukların, LGBTİ+ların aile içinde, dışında şiddet görmesinin engellenmesi.
  • Sözleşme eşcinselliğe teşvik ediyor, dediler. Oysa Sözleşme LGBTİ+lar dahil herkesin şiddetten koruyor, cinsel yönelime ve cinsiyet kimliğine dayalı ayrımcılık yapmayı yasaklıyor
  • Sözleşme toplumu cinsiyetsizleştiriyor, dediler. Oysa Sözleşme sadece cinsiyetin bir şiddet gerekçesi olmasının önlenmesi görevini karara bağlıyor. 
  • Sözleşme nedeniyle sadece kadının beyanıyla, başka hiçbir delil olmaksızın erkek hapse atılıyor, dediler. Oysa Sözleşmede sadece kadının beyanıyla, hapis kararı verilmesi ile ilgili tek bir düzenleme yok!
  • Sözleşme yüzünden şiddet arttı, dediler. Oysa şiddeti artıran sözleşme değil uygulanmayan yasalardı. Kadın cinayetleri Adalet Bakanlığı’nın verisine göre 2002-2009 arası %1400 arttı ama Sözleşme 2014’te yürürlüğe girdi. Ayrıca şiddeti önlemeyi amaçlayan ve zaten etkin uygulanmayan bir sözleşmenin şiddeti artırması da eşyanın tabiatına aykırı.
  • Toplumum büyük çoğunluğu sözleşmeden rahatsız, iptal edilmesini istiyor, dediler. Oysa araştırmalara göre toplumun en az %63’ü sözleşmeden yana.
  • Sözleşmeye dünyada her yerden tepkiler var, dediler. Oysa Sözleşme şu ana kadar 45 ülke ve AB tarafından imzalandı, imzalayan ülke sayısı giderek artıyor. Avrupa Konseyi Genel Sekreterliği tüm kıtalardan devletlere sözleşmeye katılma çağrısı yaptı, İstanbul Sözleşmesi dünya sözleşmesi olma yolunda ilerliyor.
  • Sözleşme dinimize, kültürümüze aykırı, bize uymuyor, dediler. Oysa Sözleşme’de dine dair hiçbir madde yok, tersine kimseye dini inancından dolayı şiddet uygulanamayacağının altını çiziyor.
  • Sözleşme boşanmaları artırıyor, dediler. Oysa Sözleşme’de evlenmeye ya da boşanmaya dair hiçbir ifade yok. Boşanmaların nedeni Sözleşme değil, aile içindeki erkek şiddeti.
  • Sözleşme yüzünden kadınlar kafasına göre koruma kararı aldırıyor, dediler. Oysa 2019 yılında kadınların 41 bin 383 koruma başvurusu reddedildi. Koruma talebi kabul edilmediği için ya da etkisiz koruma kararları verildiği için sayısız kadın şiddete uğradı, onlarcası öldürüldü.
  • Türkiye’nin ana muhalefeti olarak tanımlanan kadın hareketi, yılların mücadelesiyle kazandığı haklarını öyle kolay kolay vermeyecek.

Israrla tekrarlıyoruz. 

Türkiye’nin ana muhalefeti kadın hareketi olarak İstanbul Sözleşmesi’nden ve kaz anılmış hiçbir hakkımızdan #vazgeçmiyoruz

10 Mayıs 2021

EŞİK – Eşitlik İçin Kadın Platformu

https://esikplatform.net

iletisim@esikplatform.net

Site içi arama
copyright