Kimse Görevini Yapmadığı İçin Bu Ülkede Artık Bir Cinskırım Var!
Son bir hafta içinde erkekler tarafından öldürülen Manavgat’ta Gülfer Öte, Didim’de Sibel Aygan, Karabük’te Gülsiye Ortakçı, Afyon’da Satı Aktan, Adıyaman’da Zeliha Kılavuz, Kars’ta Sıla M.; Van’da kaybolan Rojin Kabaiş, İstanbul Beyoğlu’nda sokak ortasında iki erkeğin cinsel saldırısına uğrayan İ.A.; Fatih’de vahşice katledilen Ayşenur Halil ve İkbal Uzuner… Kim bilir daha niceleri!
Devamıİktidarın, Kadınlara Karşı Şiddetle İlgili Attığı Her Adım Göstermelik!
Sokak ortasında boşanmaya çalıştığı erkek tarafından başından vurularak öldürülen Serpil Gül, yine boşanmak üzere olduğu erkek tarafından bıçaklanarak öldürülen Senem Kıvrak, arkadaşının doğum gününe gitmek istediği için babası tarafından boğularak öldürülen Eylem Sevilen, hamileyken birlikte olduğu erkek tarafından sokak ortasında dakikalarca dayak atılan Sude Naz A. ve aynı zulme uğratılan, katledilen binlercemiz daha...
DevamıKadınlara Soyadı Dayatmasına Derhal Son Verilmesi için Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu’na ve Kamu Denetçiliği Kurumu’na Başvurduk
İçişleri Bakanlığı soyadı konusundaki cinsiyetçi ve eşitliğe aykırı uygulamaya derhal son verebilecekken, hatta Anayasa ve Anayasa Mahkemesi’nin ilgili kararı nedeniyle bunu derhal yapması gerekirken ölü taklidi yapmayı tercih ediyor! Bakanlık hareketsiz kalarak kadınlara karşı bu hukuksuz dayatmanın devam etmesine neden oluyor. Oysa uygulamayı düzenlemek üzere, Anayasa’ya ve uluslararası sözleşmelere uygun basit bir genelge ile nüfus müdürlüklerinin nasıl işlem yapacağı belirlenebilir. Yeni bir yasa çıkartılmasının beklenmesine gerek yok. Çünkü yasal bir sınırlama yoksa, kural özgürlüktür.
DevamıMedeni Yasa Üyeleri ve Yetkisi Bilinmeyen Bir Kurulun Eline Bırakılmak İsteniyor
Adalet Bakanı Tunç “Aile Hukuku Değerlendirme Kurulu” oluşturulduğunu açıkladı. Göreve geldiğinden beri Medeni Yasa’yı hedefine koymuş olan Bakan, aile hukukunu sil baştan yazma arzusundan vazgeçmiyor ama bilinsin ki yazdırmayacağız.
Basında yer alan haberlere göre Türkiye Adalet Akademisi tarafından kurulduğu söylenen kurulun hangi kriterlere göre, nasıl oluşturulduğu ve kimlerin yer aldığı açıklanmadı. Bakan'ın iddiası,"Kurulun, aile hukuku alanında çalışan kamu kurumları, sivil toplum kuruluşları, yargı mensupları, adli destek görevlileri ve üniversite mensuplarıyla iş birliği içinde" faaliyet göstereceği ve "aile hukuku alanında çalışan kurumlar arasında etkili bir iş birliği" sağlayacağı yönünde. Bakanın bu yöndeki açıklamalarını ilk kez duymuyoruz, daha önce “bilim kurulu” adını verdiği bu kurul anlaşılan yine kapalı kapılar ardında, hükümet destekli hatta doğrudan hükümet tarafından kurdurulan dernekler, vakıflar ve sözde akademisyenlerden oluşturuldu. Yine bir “sivil toplumla iş birliği yapıyoruz” aldatmacası ile karşı karşıyayız.
DevamıSoyadı tartışması bitmedi; ertelendi
Kadınlardan Adalet ve İçişleri Bakanlarına açık çağrı
Kadının soyadı seçme hakkının ortadan kaldırılmaya çalışıldığı bir düzenlemenin de yer aldığı 9. Yargı Paketi, 1 Ekim’de başlayacak yeni yasama dönemine ertelendi.
Öncelikle vurgulayalım, kadının soyadı konusunun yeni yasama yılına bırakılması bile, iktidar bloğunun meclise getirdiği her şeyi geçirdiği koşullarda büyük bir başarı. Bu başarıda EŞİK’in aylardır yürüttüğü kampanya, kadın hareketinin ortak mücadelesi belirleyici oldu.
Devamı