EŞİK TBMM İzleme Raporu - 4

15 Ocak 2021, Cuma

Cinsiyet eşitliğinde yine sınıfta kalan TBMM’ye EŞİK’ten ev ödevi: Tatil yeter, derhal özel bir oturum düzenleyin; kadına karşı şiddetin, cinskırıma dönüşen kadın cinayetlerinin nasıl önleneceğini tartışın!

Geçtiğimiz aralık ayında 2021 Bütçesi’ni hiçbir muhalefet itirazını ya da önerisini dikkate almadan; kadınların taleplerini görmezden gelerek olduğu gibi iktidarın gönderdiği haliyle kabul eden; üstüne bir de sivil toplum kuruluşlarının anti demokratik uygulamalarla denetim altına alınmasına, hatta kapatılmasına yol açabilecek Kitle İmha Silahlarının Yayılmasının Finansmanının Önlenmesine İlişkin Teklif’i kanunlaştıran TBMM, kadınlar ve sivil toplum için çok yararlı çalışmalar yapmış gibi 27 Aralık gecesi tatile girmişti, halen tatilde…
Eşitlik İçin Kadın Platformu-EŞİK olarak talep ettiğimiz konuları, yeni yasama yılında meclisin gündeminde görüp görmeyeceğimizi henüz bilmiyoruz; ancak görmek istemediklerimizle, yıllarca ısrarla geri çevirdiklerimizle yeniden karşılaşma ihtimalimiz yüksek görünüyor. Çünkü kulislerden sızanlar ve kimi ısmarlama haberler, asla görmek istemediklerimizle ilgili hazırlıklara hiç ara verilmediğini gösteriyor.

Merak ediyoruz; önümüzdeki günlerde karşımıza çıkarılacak olan 4. Yargı Reformu Paketi’nde, mesela kadına yönelik şiddetin ve kadın cinayetlerinin önlenmesi için gerekli adımlar olacak mı; yoksa yıllardır gündemde tutulan Medeni Yasa değişikliği yapılarak yoksul kadınların nafaka hakkı mı gasp edilecek? Ya da artık ‘cinskırım’ halini alan kadın cinayetlerini önlemek için İstanbul Sözleşmesi ve 6284 Sayılı Yasa’nın etkin uygulanmasına yönelik bir reform mu olacak bu; yoksa bu paket de kadınların kazanılmış haklarının budanmasına mı yarayacak? Yoksa defalarca püskürtüp geri çektirdiğimiz çocuğa yönelik cinsel istismar suçu hükümlülerinin affı (TCK 103 affı), ‘genç evlilik mağduriyetlerini gidermesi (!)’ propagandaları eşliğinde, reform sosuna bulanmış olarak yeniden ısıtılıp önümüze mi konacak?

Biz hazırız; merakla bekliyoruz.

Ancak bu arada tatilden dönecek meclise şimdiden bir ev ödevi veriyoruz:
Derhal özel bir gündemle toplanın; kadına yönelik şiddetin ve kadın cinayetlerinin nasıl önleneceğini tartışın!
Çünkü bugüne kadarki izleme raporlarımıza göre sınıfta kaldınız, biraz çalışın.

Bu yıl TBMM’nin açıldığı 15 Ekim 2020 tarihinden bu yana;

• Meclis’in İstanbul Sözleşme’nin uygulanmasına ilişkin denetim görevi: YERİNE GETİRİLMEDİ
• GREVIO Türkiye Raporu’nun resmi çevirisi: YAPTIRILMADI, MECLİS’TE GÖRÜŞÜLMEDİ
• Kadına yönelik şiddet ve İstanbul Sözleşmesi ile ilgili çalışmalar: GÜNDEME ALINMADI
• TBMM Başkanı’nın herhangi bir demeci, çabası, girişimi ve hatta vaadi: YOK
• TBMM Genel Kurulu kürsü konuşmalarında dile getiren: YOK

EŞİK olarak bu yüzden TBMM Başkanlığı’nı Anayasa ve İstanbul Sözleşmesi’nin 70. Maddesi uyarınca kadınların hayat haklarına sahip çıkmaya ve kadına karşı şiddeti önleme konusundaki parlamenter denetim görevini yerine getirmeye çağırıyoruz.
Kadına karşı şiddetin önlenmesi için muhalefet partileri de dahil ilgili tüm kesimleri katarak Türkiye’nin bu konudaki ortak yol haritasının çıkartılmasını talep ediyoruz.
Meclisin bu görevini yerine getirmesi için TBMM Başkanlığı’nı ve iktidar partisini zorlamak muhalefetin de görevi. Muhalefet partilerini de kadın hareketinin taleplerini desteklemeye ve TBMM’de özel oturum düzenlenmesi için çalışmaya davet ediyoruz.

Son raporumuz da söylediklerimizin haklılığını gösteriyor:

16 Aralık 2020 ile 15 Ocak 2021 tarihleri arasında TBMM’de;
• Sadece bir Meclis Genel Görüşmesi yapıldı, o da kadınları konu almadı
• Genel kurullarda ancak 20 kadın, 1’i aleyhte olmak üzere 8 erkek milletvekili ‘kadın’ dedi
• 3 grup toplantısından yalnızca 1’inin 1 dakikasında kadınların yaşadığı şiddet yer aldı
• 68 kanun teklifinden sadece 8’i kadınlarla ilgiliydi
• 49 meclis araştırma önergesinden yalnızca 1’inde engelli kadınlar vardı
• 1062 yazılı soru önergesinden ancak 10’u kadınların yaşadığı sorunlara değindi
• 88 basın toplantısından yalnızca 2’si kadın cinayetlerine işaret etti
• Toplumsal cinsiyet eşitliğini içeren kanun teklifleri, soru önergeleri, meclis araştırma talepleri yine kabul edilmedi.

Raporun detayları ise şöyle:

GENEL KURULLARDA SADECE 20 KADIN, 1’İ ALEYHTE OLMAK ÜZERE 8 ERKEK MİLLETVEKİLİ ‘KADIN’ DEDİ

‘Biri geliyor; kadınlarımız, kadınlarımız, kadınlarımız… Kimsenin kadınları değiliz, biz biziz ya!’

  • 16 Aralık’ta HDP Ankara Milletvekili Filiz Kerestecioğlu, o günlerde sosyal medyada yayılan taciz ifşalarına değinerek, bunun adalete erişim ve Adalet Bakanlığı’nın bütçesini hak edip etmediğiyle de ilgili olduğunu söyledi: “Örneğin genç bir kadınsınız. Sizin amca bildiğiniz yakınınız en hafifinden gözleriyle, tavırlarıyla sizi rahatsız ediyor, her ortamda sizi yalnız yakalamaya çalışıyor. Bunun taciz olduğunu hissediyorsunuz ancak ispatı da dillendirmesi de kolay değil. Erkek egemenliği dediğimiz, bir klişe değil; koca bir güç, erk kullanımı (…) eğitim sisteminiz size itaati buyuruyor; iyi dokunuş/kötü dokunuş nedir, anlatılmıyor ve nereye başvuracağınızı da bilmiyorsunuz. İşte adalete erişim de onarıcı adalet de olmadığı zaman ifşa bütün bunların yerine geçmek zorundadır.”
  • HDP Diyarbakır Milletvekili Semra Güzel, “Her gün gözaltında kadınları sindirmeye çalışmak, davalarda ‘8 Mart’a niye gittin?’, ‘25 Kasım yürüyüşüne neden katıldın?’ diye sormak suç değil ama 8 Mart’ta tecrit koşullarında yaşayan kadınlara kart göndermek, motive etmek suç” dedi. Güzel, İpek Er vakasına da değinerek, “Bölgede görev yapan kolluk kuvvetlerinin asıl görevi nedir, ne gibi misyonlarla bölgeye gönderiliyorlar? Genç kadınları aşk, evlilik adı altında kandırmak ve politik kimliklerinden uzaklaştırmak gibi bir misyonları mı var? Yargılanmayan bir kolluk kuvveti var” diye konuştu.
  • 17 Aralık’ta HDP Van Milletvekili Muazzez Orhan Işık, 22 Temmuz’da Van geri gönderme merkezinde 3 güvenlik görevlisinin tecavüzüne uğrayan İranlı mülteci kadını meclis gündemine taşıdı.
  • HDP Diyarbakır Milletvekili Remziye Tosun, 2021 Bütçesi’nde emekçilerin, işçilerin, gençlerin, kadınların olmadığını, çünkü halkın bütçe hakkının yok sayıldığını söyledi.
  • HDP Ağrı Milletvekili Abdullah Koç, Türkiye’nin yoksulluk, yolsuzluk ve çocuk istismarlarında yine en üst sıralarda, iş ve kadın cinayetlerinde dünya birincisi olduğunu belirtti.
  • HDP İstanbul Milletvekili Dilşat Canbaz Kaya, “Kürsülerden bütçeyi görüşmemiz gerekirken, bütçede ısrar ederken, ekonomik krizden, işsizlikten, işçilerin durumundan, kadınlardan, yoksulluktan bahsetmekte ısrar ediyoruz ama maalesef buralarda özellikle iktidar partisi yani AKP bu meseleden kaçınmaya, cevap olmamaya çalışıyor (…) Kadınları güçlendirmek için sadece gelir artırmaya yönelik çözümler değil, daha bütünsel yaklaşımlara ihtiyacımız olduğunu da ortaya koymaktayız. Türkiye’de yoksullaşmanın nedenlerinden birisi işsizliktir. Kapitalizm, nitelikli ve iyi ücretli, güvenceli, cinsiyet eşitliğini sağlamaktan çok uzak istihdam politikalarını izliyor” dedi.
  • Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, kadın cinayetleri konusunda, “Her canımız kıymetli, hiçbir canımız kaybolmasın, vefat etmesin, katledilmesin, diye büyük bir çalışma yürütüyoruz” dedi. En temel prensiplerinin sıfır tolerans olduğunu ileri süren Selçuk, şöyle devam etti: “81 ilimizde ŞÖNİM’lerimiz var, şiddet önleme ve izleme merkezlerimiz var. Onun haricinde, illerdekiler yetersiz kalabilir, diyerek her ilçemizdeki sosyal hizmet merkezlerimizde de şiddet izleme birimleri kurduk. Bakanlığımızda 111’i bağlı (bağlı olmak ne demek ki???) olmak üzere 146 tane de kadın konukevimizde kadınlarımıza yardım ve destekçi oluyoruz. Onun haricinde, İçişleri Bakanlığımızın verilerine baktığımız zaman da geçen seneye kıyasla bir düşüş var ama biz istiyoruz ki hiçbir kadınımız bu şekilde bir şiddete maruz kalmasın, her kadınımızı koruyabilelim.”
  • CHP İzmir Milletvekili Selin Sayek Böke, milyonlarca kadına seslenerek “Hayat sizin için çok daha zor; biliyoruz, biz de ortağız. Sizin için iş aramak maliyetli; hatta, evde bakmanız gereken aile büyüğünüz, çocuğunuz varken imkânsız. Arasak da biz kadınlar için iş bulmamız erkeklerden çok daha zor oluyor; bulunsa da daha düşük ücretler ve güvencesizlik oluyor. Acaba değişir mi diye milyonlarca kadın buraya bakıyor. Merak etmeyin, biz sosyal devleti kuracağız, her mahalleye kreş, her mahalleye geceli gündüzlü bakımevi yapacağız. Asgari ücretten vergi almadığımızda, asgari ücretten dahi düşük ücretlere mahkûmedilen kadınlar için işte o para kadınların özgürlüğü olacak ve kadın bütçesini biz yapacağız ve en önemlisi, aile destekleri sigorta programını başlatacağız” dedi.
  • 18 Aralık’ta HDP Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş, “Kadınlarımız” kavramına çok itiraz geldiğini söyleyerek şöyle devam etti: “Bu Mecliste her gün söylemeye devam edeceğiz: Kimsenin kadınları değiliz, biz biziz ya. Kadınlar deyin, nasıl erkekler diyorsanız kadınlar deyin. Biri geliyor ‘beyler’ diyor, burada yüzlerce kadın var; biri geliyor ‘kadınlarımız, kadınlarımız, kadınlarımız…’ Sanki kadınlara lütfediyorlar. Kadınlar sizden bir şey dilenmiyor, biz haklarımız için mücadele ediyoruz.”
  • 22 Aralık’ta HDP İstanbul Milletvekili Oya Ersoy da çıplak arama konusuna değindi ve sosyal medya eylemlerini, Mücella Yapıcı’nın “Bir parkı savundum diye beni 60 yaşında, aşağılayıcı bir şekilde çıplak aramaya maruz bıraktınız” sözlerini ve suç duyurusunu hatırattı. Ersoy, halen “Çıplak arama yok” dendiğini belirterek savcıları göreve çağırdı.
  • CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu da 25 yıldır bir avukat olarak gittiği her cezaevinde, gözaltı merkezinde çıplak arama şikâyetiyle karşılaştığını anlattı.
  • AKP İstanbul Milletvekili Şamil Ayrım, ‘ilk kez kadın erkek bir arada’ Mevlana’yı anma töreni düzenleyen İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ni anlamakta güçlük çektiklerini söyleyerek kadınların kamusal alandan dışlanması taleplerine bir yenisini ekledi.
  • 25 Aralık’ta HDP Adana Milletvekili Tülay Hatimoğulları Oruç, 600 demokratik kitle örgütü ve sivil toplum kuruluşunun, STK’ları antidemokratik bir şekilde denetim altına alacak torba yasadan STK’ların çıkarılması için imza topladıklarını aktardı: “Teklifin aynen yasalaşması durumunda, başta insan hakları dernekleri olmak üzere, kadın hakları, mülteci hakları, çocuk-gençlik hakları ve LGBTİ+ hakları alanında faaliyet gösteren dernek ve vakıflar, çeşitli hukuk dernekleri, sosyal mücadele yürüten dernekler, sosyal yardım için fon kaynakları kullanan dernekler, hemşehri dernekleri, spor kulüpleri, farklı inanç gruplarının dernek ve vakıflarının tümü tek bir imzayla kapatma riskiyle karşı karşıya kalacak.”
  • 26 Aralık’ta Meral Danış Beştaş, yoksulluğu, yolsuzluğu, hırsızlığı, işsizliği, kadın cinayetlerini yani bir bütün olarak Türkiye’nin yaşadıklarını halktan gizlemeye değindi ve şöyle dedi: “Gülistan Doku’nun ölü mü sağ mı, cenazesinin nerede olduğu konusunda bir yıl susan bir iktidar lütfen artık iktidarım, güvenliği sağlıyorum, demesin. Zaten güvenliği bizzat tehdit eden bir İçişleri Bakanı var.”
  • HDP Muş Milletvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit, Meral Danış Beştaş ve Saruhan Oluç’un verdiği kanun teklifi üzerine konuştu ve “Kadın milletvekili oranında 192 ülke içerisinde 122’nci sıradayız ve temsil oranlarında göreceli bir iyileşme varsa o da aslında, partimizin politikaları sayesinde. AKP, sürekli kadınlar üzerinden yaptığı şeylerle övünüyor. Gerçekler ile övündükleri arasındaki uçurumuysa hepimiz biliyoruz. Bu ülkedeki en yüksek kadın temsil oranına 7 Haziran 2015 seçimlerinde ulaşılmış. Neden? Çünkü partimiz yüzde 40 oranında kadın temsilini yakalamış. Sonrasında da bu oranı sürekli artırdık” dedi.
  • İyi Parti Kocaeli Milletvekili Lütfi Türkkan, şunları söyledi: “Her fırsatta cumhuriyet ve cumhuriyet değerleriyle savaş hâlindesiniz. Kadının siyasete atılımı ve toplumsal hayatın içinde eşit haklar elde etmesini o döneme borçlu olduğunuzu bildiğiniz hâlde, hâlâ cumhuriyetle kavgalısınız. Aralık 1934’te Türkiye’de kadınlara seçme ve seçilme hakkı tanındı. Türkiye, Fransa ve İtalya’dan 11, İsviçre’den ise 36 yıl önce kadınlara seçme ve seçilme hakkı tanıyan ülke olarak tarihe geçti. Suudi Arabistan’da kadınlar ilk olarak 2015’te oy kullandı, bunu da hatırlatmak istiyorum. Dünya Ekonomik Forumunun 2020 Cinsiyet Eşitliği Raporu’na göre, dünya ülkelerinin cinsiyet eşitliğine göre sıralandığı listede Türkiye 130’uncu sırada.”
  • CHP Bartın Milletvekili Aysu Bankoğlu, “Atatürk’ün açtığı yolda giden kadınlarız. Görevimiz bunu daha ileriye taşımak olmalıyken durumumuz ne? Uganda, Burundi, Tanzanya, pek çoğumuzun haritada yerini bilemeyeceği bu ülkelerin ortak özelliği nedir? Parlamentolardaki kadın temsilinde ülkemizin önünde olmaları” şeklinde konuştu.
  • AKP Denizli Milletvekili Cahit Özkan, partisinden önce mecliste kadın temsilinin yüzde 4,1 olduğunu, bugün 17,8’e yükseldiğini hatırlattı. Bankoğlu cevaben CHP iktidarında eşit temsili gerçekleştireceklerini savundu. Lütfi Türkkan ise “AKP kadın milletvekillerinin tepkilerini görüyorum. Kadınların siyaset sahnesinde bunca yıldır nasıl itilip kakıldıklarını, nasıl haklarının gasp edildiğini hep beraber yaşadık. Çok yakın zamanda bir şey daha yaşadık: Yandaş televizyon kanallarından 2 tanesi, 2 haysiyet ve şereften yoksun adam Genel Başkanımız Meral Akşener’in cinsiyeti üzerinden namusuna kadar dil uzattılar, bir gün tepki göstermediniz” dedi.
  • AKP Sakarya Milletvekili Çiğdem Erdoğan Atabek, şöyle konuştu: “Kadının siyasetin nesnesi değil, öznesi olduğunu daima ifade eden Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın öncülüğünde, kadın erkek arasındaki fırsat eşitliğinin sağlanması ve kadının her alanda öncü konumda olması adına eğitimden iş hayatına, sosyal hayattan siyasete birçok alanda önemli adımlar attık.”
  • CHP Aydın Milletvekili Süleyman Bülbül, şiddetin bizzat kolluk kuvvetleriyle devlet tarafından uygulandığı bir ülkede kadına şiddetin, çocuk istismarının, suç oranlarının, cinayetlerin azalmasının mümkün olmadığını söyledi ve çıplak arama tartışmalarını hatırlattı.
  • HDP Mersin Milletvekili Fatma Kurtulan, 1.748 vakıf ve derneğin OHAL’de çıkarılan kanun hükmünde kararnamelerle kapatıldığını, bunlar arasında çocuk haklarını savunan, ihtiyaç sahiplerine gıda yardımı yapan, kadına yönelik şiddete karşı çalışmalar yürüten birçok derneğin de bulunduğunu kaydetti.
  • HDP İstanbul Milletvekili Oya Ersoy, “OHAL’de kadın derneklerini kapattınız, en büyük korkunuz kadın hareketini bitiremediniz” dedi.
  • CHP Adana Milletvekili Müzeyyen Şevkin “Kadın cinayetlerine dur diyemediniz” derken, CHP Ankara Milletvekili Gamze Taşçıer şunları ifade etti: “Mesela, kadın derneklerine, TRT’de ‘Hamilelerin sokağa çıkması terbiyesizlik’ diyen Ömer Tuğrul İnançer’i atayabilirsiniz. ‘Kadınla tokalaşmak ateş tutmaktan daha korkunçtur’ diyen Rektörünüz Mustafa Talha vardı, o da olabilir ya da tek eşliliği zina ve fuhuş serbestliği olarak gören Ali Edizer de harika bir kayyum olur. Aslında uzaklara da gitmeye gerek yok çünkü bir kadın cinayetinin ardından, ölen kadını ‘özgürlük düşkünü’ olarak suçlayan AKP İstanbul Büyükşehir Belediye Meclis Üyeniz Hamdullah Arvas var, o da iyi bir kayyum olur. Çocuk istismarlarına karşı mücadele dernekleri var mesela, tabii ki Ensar Vakfı birinci sırada ya da ‘6 yaşındaki çocukla evlenilebilir’ diyen Nurettin Yıldız’ı da kayyum olarak atayabilirsiniz. 12 yaşında kız çocuklarını doğum yapmak için ideal bulan Muttalip Kutluk Özgüven de iyi bir tercih olabilir.”
  • HDP İzmir Milletvekili Murat Çepni, 2020’nin kadın özgürlük mücadelesine en ağır saldırıların yapıldığı yıl olduğunu söyledi.
  • CHP İstanbul Milletvekili Sera Kadıgil, torba yasanın sivil topluma darbe teklifi olduğunu gördüklerini belirterek, “Biz varız, buradayız, diyen ve en temel insan hakları için onurla direnen LGBT+ derneklerine duyduğunuz nefrette görüyoruz, erkek egemenliği altına alamadığınız kadın derneklerine yönelik saldırılarınızda görüyoruz” diye devam etti,
  • CHP Denizli Milletvekili Gülizar Biçer Karaca, “Biliyoruz, kadın örgütlerinden çekiniyorsunuz, mücadeleci kadınlar korkulu rüyanız, tek adamın yarattığı hukuksuzlukları, hak ihlallerini raporlayan, topluma duyuran hak örgütleri korkulu rüyanız. Çünkü millet kadın cinayetlerini, anayasal hak ve hürriyetlerde yaptığınız ihlalleri bu örgütler sayesinde duyuyor” dedi.
  • HDP İzmir Milletvekili Serpil Kemalbay da aynı yasayla ilgili şunları söyledi: “Kadınlar diyor ki: Kendimizi STK’lerle ayakta tutuyoruz. Depremde, kadınlar şiddete uğradığında, çocuklar okuyamadığında, evsizler aç kaldığında ve sokakta kaldığında hep bir STK’ye dayanıyoruz. Bu yasa teklifi kabul edilemez,”

3 GRUP TOPLANTISINDAN SADECE 1’İNİN 1 DAKİKASINDA KADINLARIN YAŞADIĞI ŞİDDET YER ALDI

“Sizin yakınlarınız çıplak aramaya maruz kalırsa tepki gösterir misiniz?”

• 22 Aralık’ta CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Uşak’ta gözaltına alınan kadın öğrencilerin çıplak aramaya maruz kalmasından söz ederek bu uygulamanın gerekçesini sordu. AK Parti seçmenine “Sizin kızınız, evladınız böyle bir muameleye tabi olduğunda acaba tepki gösterir misiniz? Evet tepki gösterirsiniz” diye seslendi. Konuyu HDP Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu’nun gündeme getirdiğini, yalanlandığını ancak gerçekliğinin ortaya çıktığını belirten Kılıçdaroğlu, AK Parti Grup Başkanvekili Özlem Zengin’in, “Türkiye’de çıplak arama olduğuna asla inanmıyorum” sözlerini de hatırlatarak, “Yönetilen devletin nasıl yönettiğinin farkında değil, üstelik Grup Başkanvekili” dedi. Çıplak aramanın dayandırıldığı yönetmeliğin kaldırılması için meclis araştırması istediklerini, kanun teklifi verdiklerini ama reddedildiğini de ifade eden Kılıçdaroğlu, ‘O zaman siz getirin biz destekleyelim’ çağrısında bulundu.

VERİLEN 68 KANUN TEKLİFİNDEN SADECE 8’İ KADINLARLA İLGİLİYDİ

Kadınlara regl dönemlerinde ücretsiz hijyen ürün teklifi!

  • 21 Aralık’ta MHP Kırıkkale Milletvekili Halil Öztürk, kadınlara ve çocuklara karşı fiziksel, duygusal, cinsel istismarlara yönelik cezalandırıcı yahut cezalarda artırıcı düzenlemeler yapılması amacıyla bir kanun teklifi verdi.
  • 21 Aralık’ta HDP İzmir Milletvekili Serpil Kemalbay, ev kadınlarının sağlık sigortası ve emeklilik haklarından yararlandırılması amacıyla bir kanun teklifi verdi.
  • 22 Aralık’ta CHP İstanbul Milletvekili Sera Kadıgil, payları borsada işlem gören halka açık anonim şirketlerin yönetim kurullarının en az yüzde 25’inin kadın üyelerden oluşması amacıyla bir kanun teklifi verdi.
  • 22 Aralık’ta CHP Tekirdağ Milletvekili Candan Yüceer, pandemi nedeniyle sigorta primleri yatırılmayan kadın sigortalıların, doğum yaptıkları tarihten önceki son 1 yılda en az 90 gün sigorta primi ödenmiş olması veya kısa çalışma ödeneği ya da nakdi ücret desteğinden yararlandırılmış olması kaydıyla analık sigortası kapsamında geçici iş göremezlik ödeneğinden yararlandırılmasını içeren bir kanun teklifi sundu.
  • 23 Aralık’ta MHP Kırıkkale Milletvekili Halil Öztürk, şiddete uğrayan veya şiddete uğrama tehlikesi bulunan kadınların, çocukların, aile bireylerinin ve tek taraflı ısrarlı takip mağdurlarının adli yardımdan yararlandırılması ve bu yardımlara ilişkin usul ve esasların düzenlenmesini amaçlayan bir kanun teklifi verdi.
  • 25 Aralık’ta CHP Ankara Milletvekili Levent Gök, sigortalı olmadan önce doğum yapmış ve halen sigortalı olarak çalışan kadınlara yaptıkları iki doğumu izleyen iki yıllık süre için borçlanma olanağı tanınması amacıyla bir kanun teklifi verdi.
  • 26 Aralık’ta HDP Siirt Milletvekili Meral Danış Beştaş ve İstanbul Milletvekili Saruhan Oluç tarafından, kadınların siyasete katılımının ve eşit temsilinin önündeki engellerin kaldırılması amacıyla bir kanun teklifi verildi.
  • 7 Ocak’ta HDP Muş Milletvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit, ‘regl yoksulluğu’nun, yani temel hijyen ürünlerine ulaşamamanın bir sağlık hakkı ihlali olduğunu söyledi ve Meclis Başkanlığı’na sunduğu kanun teklifiyle, kadınların regl döneminde ihtiyaç duyduğu ürünlere ücretsiz ulaşımının sağlanmasını istedi.

49 MECLİS ARAŞTIRMA ÖNERGESİNDEN YALNIZCA 1’İNDE ENGELLİ KADINLAR VARDI

23 Aralık’ta HDP İstanbul Milletvekili Züleyha Gülüm, engelli kadınların maruz kaldığı sorunlara ilişkin bir meclis araştırması istedi.

1062 YAZILI SORU ÖNERGESİNDEN SADECE 10’U KADINLARIN YAŞADIĞI SORUNLARA DEĞİNDİ

“Katar hükümetiyle kadın ve aile üzerinden ne mutabakatı imzaladınız?”

  • 16 Aralık’ta HDP Batman Milletvekili Ayşe Acar Başaran, Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk’a, Batman’da yaşanan bir kadına yönelik şiddet vakasını sordu.
  • 16 Aralık’ta HDP Muş Milletvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit, Adalet Bakanı Abdülhamit Gül’e, Sincan Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda görüntülü aramalar için yapılacak kabinlerin özel alanlara yerleştirileceği yönündeki iddiaları sordu.
  • 18 Aralık’ta MHP Ankara Milletvekili Nevin Taşlıçay, Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan’a, kadın kooperatiflerinde çalışan sayılarını ve illere göre dağılımını sordu.
  • 22 Aralık’ta CHP Denizli Milletvekili Gülizar Biçer Karaca, Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk’aKatar Hükümetiyle imzalanan aile, kadın ve sosyal hizmetler alanlarındaki işbirliği mutabakatını sordu.
  • 22 Aralık’ta 22 HDP’li kadın milletvekili Adalet Bakanı Abdülhamit Gül’e 22 soru önergesi vererek çıplak arama uygulamalarını sordu.
  • 22 Aralık’ta CHP Gaziantep Milletvekili İrfan Kaplan, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’ya, Gaziantep’teki 75. Yıl Kadın Hastalıkları ve Doğum Hastanesi’ndeki hasta, personel ve cihaz sayılarını sordu.
  • 30 Aralık’ta HDP Mersin Milletvekili Fatma Kurtulan, Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk’a 2019 ve 2020 yıllarında Mersin ŞÖNİM’e başvuran kadınlara dair verileri sordu.
  • 5 Ocak’ta HDP Şanlıurfa Milletvekili Ayşe Sürücü, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya, Munzur Üniversitesi öğrencisi Gülistan Doku’nun tam bir yıl önce kaybolmasına ilişkin soruşturmayı ve bazı iddiaları sordu. Aynı konu HDP Milletvekili Ayşe Acar Başaran tarafından da TBMM gündemine taşındı.
  • 6 Ocak’ta HDP Batman Milletvekili Ayşe Acar Başaran, Kürt kadın siyasetçiler Sakine, Leyla ve Fidan’ın Paris’te katledilmesinin üzerinden yıllar geçmesine rağmen neden aydınlatılmadığını ve MİT ile bağlantısını Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’a sordu.

MECLİSTE YAPILAN 88 BASIN TOPLANTISINDAN YALNIZCA 2’Sİ KADIN CİNAYETLERİNİ KONU ALDI

  • HDP İstanbul Milletvekili Oya Ersoy 17 Aralık’ta düzenlediği basın toplantısında, her gün neredeyse 4 kadının öldürüldüğünü belirterek, “Kadınları savunmasız, çaresiz, yalnız bırakmaya çalışan, erkek egemenliğini pekiştiren tüm söylem ve uygulamaların karşısındayız. Kadınlar geçmişte yaşadığı ya da yaşıyor olduğu taciz, tecavüz vakalarını, başka hiçbir kadın yaşamasın diye ifşa hareketi yapıyor. İfşa edilen tek tek erkekler değil aynı zamanda bir sistemdir” dedi.
  • TİP Genel Başkanı Erkan Baş 29 Aralık’ta gerçekleştirdiği basın toplantısında, toplumun gelecek umutları arasında kadın mücadelesini de saydı, “Türkiye’de 2020’de kadın cinayetleri biraz olsun azaldıysa bu kadınların mücadelesiyle, haykırmasıyla, dayanışmasıyla oldu. Tacizi ifşa eden kadınları hatırlayacağız. İstanbul Sözleşmesi’nde iktidara geri adım attıran kadınları hatırlayacağız. Türkiye’nin en büyük muhalefet gücü haline gelen kadınları, şarkılarını, rengarenk eylemlerini, birbirlerinin elinden tutmalarını hep hatırlayacağız” diye konuştu.
Site içi arama
Eşik footer

eşik

copyright