Çocuklar susmaz; dinlemeyi öğrenin!
Günlerdir, her gün daha da artmakta olan çocuk cinsel istismarının küçücük bir parçasını, Bağcılar istismarını konuşuyor Türkiye. “Çocuk susar sen susma” deniyor ama aslında kimler susuyor, nasıl oluyor da “büyükler” susmayı tercih ediyor sorularının cevapları aranmıyor.
25 Mart günü basına yansıyan bir başka haber çocukların aslında susmadığını açıkça gözler önüne seriyor. Sözcü gazetesinde yer alan haberde; Adana’nın Kozan ilçesinde bulunan Ahmet Yesevi Camii imamının, camideki kuran kursuna gelen bir çocuğu 11 yıl boyunca istismar ettiği gerekçesiyle tutuklandığı, çocuğun yaşadıklarını babasına anlattığını ama “rezil olmamak” için babanın sustuğunu okuduk. Bu haber, suçluyu değil mağduru mahkum eden toplumsal yargıların, ahlakı cinsellikten ibaret zanneden anlayışın, istismarı aklayan erkeklik mitlerinin çocuk cinsel istismarını nasıl karanlıkta bıraktığını gösteren binlerce örnekten biri sadece.
DevamıAfete Dönüştürülen Deprem Kadınları ve Çocukları Sarsmaya Devam Ediyor
11 şehirde 13.5 milyon insanı sarsan 6 Şubat depremlerinin ardından koca bir yıl geçti. Günlerce yardım gitmeyen göçüklerin başında yakınlarının imdat çığlıklarını dinleyerek çaresizce bekleyen insanlarla birlikte kahrolduk. Soğukta çocuğunu ısıtmaya çalışan kadınlarla birlikte vicdanımız üşüdü. Ama kanımızı donduran;gözlerimizin önünde seyreden ayrımcılık, kayırmacılık, rantçılık,beceriksizlik, fırsatçılık ve görevini yapmamakta birbiri ile yarışan kamu kurumlarıydı. Afetin değil halkın algısının yönetilmesini,afetin fırsata dönüştürülmesini öfkeyle izledik, izliyoruz bir yıldır.
DevamıKadın erkek eşitsizliğini pekiştiren her söz, her eylem ya da eylemsizlik şiddetin sebebidir
25 Kasım Kadına Karşı Şiddetle Uluslararası Mücadele gününde kadınlar olarak, her yıl olduğu gibi ülkenin her yerinde bir dizi etkinlikler düzenliyoruz. Söze, 25 Kasım 1960 yılında, Dominik Cumhuriyeti’nde diktatör Trujillo'nun emriyle vahşice öldürülen üç siyasi kadın aktivist olan Mirabel kardeşleri anarak başlıyoruz. Erkeklerin kadınlara hükmetme isteği ve zorbalığı yüzünden ülkemizde katledilen yüz binlerce kadından adı aklımıza kazınan Güldünyalar, Özgecanlar, Gülistanlar’dan bahsediyoruz. En temel insan hakkından; yaşam hakkından söz ederken kaç kadının öldürüldüğünü saymak zorunda bırakılıyoruz. Bu yıl da, “Kim bilir kaçıncı kez bu ülkede kadınlar sadece kadın oldukları ve boyun eğmedikleri için şiddete maruz kalıyor, günde en az 3’ü katlediliyor, farkında mısınız?” diyeceğiz.
DevamıKadınların ve Herkesin Eşit Yurttaşlığının Teminatı Olan Laik Cumhuriyet 100 Yaşında!
Eşit yurttaşlar olarak haklarımızın teminatı olan laik Cumhuriyet 100 yaşına girerken, tüm haklarımız ve hayatlarımız tehdit ediliyor. Kantarın topuzu öylesine kaçtı ki, kadınların mahkemede şahitliğinin geçersiz olmasından bahsetme cüreti gösterenler bile oldu. İktidar, saltanat rejimini ortadan kaldırarak halkı tebaa olmaktan çıkarıp eşit yurttaşlığın ve halk egemenliğinin önünü açan Cumhuriyetle ve Cumhuriyetin kurucu değerlerinden olan laiklik ve sosyal hukuk devleti ile kavga ediyor. Kadınların, erkeklerin korumasına ve insafına emanet edilmiş ikinci sınıf varlıklar olduğu fikrini topluma yaymaya ve yerleştirmeye çalışıyor.
DevamıYeniden Refah’tan Nafaka Hakkının Sınırlandırılması için Yasa Teklifi
Yeniden Refah Partisi (YRP), Meclis İç Tüzüğü’nün 74. maddesine göre bir imza yeterli iken Meclis’teki beş vekilinin beşinin birden imzaladığı, nafaka hakkı aleyhine, bir kanun teklifi verdi. Teklif jet hızıyla Meclis Komisyonlarına gönderildi. YRP, Türkiye’nin dört bir yanından gelen EŞİK’li kadınların eşitlik ve özgürlük taleplerini, kazanılmış haklarına sahip çıkma kararlılığını ortaya koyduğu 3 Ekim TBMM ziyaretinin hemen ardından, 6284 sayılı Şiddet Yasası’nı budama isteğini de dile getirmişti. YRP’nin tüm milletvekilleri ile kendince gövde gösterisi yaparak verdiği nafaka teklifi, Parti’nin kadın haklarına karşı açtığı savaşın kanıtlarından biri.
Devamı